Bağırsak kanseri, son yıllarda hızla artan bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor. Özellikle 20'li ve 30'lu yaşlarındaki bireylerin de bu hastalıktan etkilenme riski bulundukları belirlenmiş durumda. Uzmanlar, bu yükselişi çeşitli faktörlere bağlıyor. Peki, bağırsak kanseri neden bu kadar yaygın hale geldi? Gençler neden bu risk grubuna dahil? Bu haberde, son istatistikler ve uzman görüşleriyle birlikte bu soruları yanıtlamaya çalışacağız.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, bağırsak kanseri, dünya genelinde en sık teşhis edilen üçüncü kanser türü olma özelliğini taşıyor. 2023 yılı itibarıyla bağırsak kanseri vakalarının artışı dikkat çekici bir düzeye ulaştı. Gelişmiş ülkelerdeki sağlık sistemlerinin, erken teşhis ve tarama yöntemleriyle bu kanser türü üzerinde yoğunlaştığı anlaşılsa da, sonuçlar oldukça korkutucu. Gelişmekte olan ülkelerde ise sağlık sisteminin yetersizliği nedeniyle, bu durum daha da ciddi bir boyut kazanıyor. Genç bireyler arasındaki artışın sebeplerinden biri de güçsüz sağlık hizmetlerine erişimdir.
Uzmanlar, bağırsak kanserindeki artışın ana nedenlerinden birinin sağlıksız beslenme alışkanlıkları olduğunu vurguluyor. Hızlı gıda tüketimi, yüksek yağ ve şeker oranları, lif açısından yetersiz diyetler, bağırsak sağlığını olumsuz etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Ayrıca, işlenmiş gıdaların yaygınlaşması da bağırsak kanseri riskini artırıyor. Genç bireylerin hızlı tüketim alışkanlıkları ve sağlıklı beslenmeyi erteleme eğilimleri, hastalığın görülme sıklığını artıran unsurlar arasında. Seyahat eden gençlerin, yerel lezzetleri keşfederken sağlıklı seçimler yapmamaları da sağlıklı beslenme alışkanlıklarından uzaklaşmalarına sebep olabiliyor.
İstatistiklere göre, bağırsak kanseri, genellikle 50 yaş üzeri bireylerde daha fazla teşhis edilse de, son yıllarda genç yaş gruplarındaki oranların giderek yükseldiği görülüyor. Özellikle 20-39 yaş grubundaki bireylerde bağırsak kanseri riski %51 oranında artmış durumda. Bu durum, aile geçmişi olan veya genetik yatkınlığı bulunan gençler için daha da tehlikeli bir tablo oluşturuyor.
Bağırsak sağlığını etkileyen diğer önemli bir faktör de yaşam tarzı ve psikolojik etmenlerdir. Günümüz modern hayatı stres dolu bir yaşam tarzını beraberinde getiriyor. Yoğun iş temposu, ruhsal rahatsızlıklar ve kötü uyku düzeni, bağırsak sağlığını doğrudan etkilemekte. Stres, sindirim sistemi üzerinde olumsuz etkilere yol açarak, bağırsak kanserinin riskini artırıyor. Genç bireylerin sıkça maruz kaldığı bu durumlar, huzursuz bir yaşam tarzı ve sağlıksız seçimlerle birleşince bağırsak sağlığını tehdit eden unsurlar haline geliyor.
Bağırsak kanseri ile mücadelede bilinçlenmenin önemine vurgu yapan uzmanlar, gençlerin düzenli sağlık kontrolleri yaptırmalarının ve sağlıklı yaşam biçimlerini benimsemelerinin gerekliliğini öne çıkarıyor. Özellikle 20 yaşından itibaren, aile geçmişi olan bireylerin tarama programlarına katılması önem arz etmektedir. Çünkü erken teşhis, bu hastalığın başarıyla tedavi edilmesinde büyük bir avantaja sahip. Beslenme alışkanlıklarını ve yaşam tarzını gözden geçirerek, bu sağlık sorunuyla baş etmek mümkün.
Sonuç olarak, bağırsak kanserindeki artış, özellikle genç yaş grubunun risk altında olması, sağlıklı yaşam ve beslenme alışkanlıkları benimsemeyi gerekli kılıyor. Gençler için farkındalık yaratmak, sağlıkta sürdürülebilirliği sağlamak için hayati öneme sahip. Sağlıklı bireylerin yetişmesi için toplumun bilinçlendirilmesi, düzenli sağlık kontrolleri ve sağlıklı alışkanlıkların teşvik edilmesi gerekmektedir. Unutmayın, sağlığınız en büyük zenginliğinizdir!