Son dönemde artan aile içi şiddet olaylarına bir yenisi daha eklendi. Denizli’de yaşanan bir vahşet, hem yerel halkı hem de sosyal medyayı derinden sarstı. Psikiyatrik sorunları bulunan bir doktor, yatalak durumdaki annesini döverek komaya soktu. Olay, sağlık camiasında ve toplumda büyük bir infial yarattı. Şizofreni tanısı konmuş olan doktorun ruhsal durumu ve ebeveynine uyguladığı şiddet, yalnızca hukuksal değil, aynı zamanda etik ve sosyal sorunları da gündeme taşıdı.
Denizli’nin merkezinde yaşanan bu trajik olay, 30 Ekim 2023 tarihinde meydana geldi. İddialara göre, 35 yaşındaki doktor, yatalak annesiyle birlikte yaşadığı evde, şizofreni tedavisi gören bir birey olarak bir dizi düzensiz davranış sergilemeye başladı. Aile içindeki huzursuzluklar tırmanırken, doktorun yaşadığı ruhsal sorunlar da kontrolden çıktı. Annesinin sessiz kaldığını düşünen doktor, bir anlık öfkeyle hareket ederek kadına fiziksel şiddet uygulamaya başladı. Annesinin çığlıklarının duyulmasının ardından komşular hemen durumu polise bildirdi.
Olay yerine gelen emniyet güçleri, annesinin ağır yaralı olduğunu gördü. Sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılan kadın, yoğun bakım ünitesine alındı ve doktorlar durumunu kritik olarak değerlendirdi. Yaşanan bu olay, Denizli’deki pek çok insanı derinden etkiledi. Sosyal medya platformlarında hızla yayılan haberler, birçok vatandaşın olaya yönelik tepkisini ortaya koydu. Çevre halkı, evdeki sesleri duymalarına rağmen durumu nasıl atladıklarını sorgularken, aile içindeki etkin iletişimin önemine vurgu yaptılar.
Olayın ardından, hastanede tedavi altına alınan anne, henüz bilinçaltında dönüşüm yaşarken, doktor gözaltına alındı. Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, doktorun işten uzaklaştırıldığı duyuruldu. Olaydan sonra pek çok kişi, ruhsal sorunları nedeniyle tedavi gören bireylerin topluma zarar vermemesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiğini tartışmaya başladı. Uzmanlar, bu tür tedavileri almanın yanında aile içindeki sağlıklı iletişimin de büyük önem taşıdığını belirtti.
Emniyet güçleri tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde, doktorun ruhsal sağlık durumu ve tedavi geçmişi detaylı bir şekilde araştırıldı. Geçmişte yaşadığı krizler, kısa süreli hastaneye yatışlar ve tedavi süreçleri göz önüne alındığında, olayın öncesinde bir şeylerin yanlış gittiği anlaşıldı. Denizli Cumhuriyet Savcılığı, derhal bir soruşturma başlattı ve doktor tutuklandı. Bu trajik olay, toplumda şizofreni gibi ruhsal hastalıkların anlaşılmaya ve tanınmaya ihtiyacı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Toplum olarak, ruh sağlığı ve aile içi şiddet konularında daha fazla bilgi ve anlayış geliştirmemiz gerektiği aşikar. Eğitim, tedavi ve destek mekanizmaları üzerine yapılacak olan çalışmaların artırılması, benzer olayların önüne geçmek adına son derece önemlidir. Ülke genelinde ruhsal hastalıkların tedavisi hakkında farkındalığı artırmak, ailelerin güçlü ve sağlıklı bir iletişim kurmalarına destek olmak için büyük bir gereklilik haline gelmiştir. Ayrıca, yaşanan olayların kamuoyunda şiddeti normalleştirmemesi ve ruhsal sorunları olan bireylere yönelik stigma yaratmaması için bilinçli bir mücadele yürütülmesi şarttır. Bu tür trajik olaylarınmasını engellemek için, psikolojik destek mekanizmalarının güçlendirilmesi, toplumun her kesiminde farkındalık yaratmaya yönelik çalışmaların yapılması ve tedavi süreçlerinin gerektiği yerde etkin biçimde yürütülmesi hayati bir öncelik olmalıdır. Herkes, sağlıklı bir toplum için bir araya gelmeli, ruh sağlığı konusunda daha duyarlı olmalıdır.