Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, aramızdan ayrılışının 85. yıl dönümünde, Anıtkabir'de düzenlenen anma töreni ile anıldı. Devlet erkanının ve halkın yoğun katılım gösterdiği etkinlik, Atatürk'ün mirasını yaşatmayı amaçlayan bir saygı duruşu niteliğindeydi. Tören esnasında yapılan konuşmalar ve sergilenen halk coşkusu, ülke genelinde Atatürk’e duyulan saygının ne denli derin olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu yazımızda, Anıtkabir'deki anma töreninin detaylarına, katılımcıların gözünden yapılan değerlendirmelere ve bu etkinliğin sosyal açıdan önemine dair çeşitli bilgilere yer vereceğiz.
11 Kasım 1938'de hayata veda eden Atatürk, Türkiye'nin çağdaşlaşması yönündeki devrimleriyle hafızalarda yer edinmiştir. Her yıl bu tarihte düzenlenen anma justresini, devletin zirvesinden vatandaşlara kadar geniş bir katılımcı kitlesi müşahede etmektedir. Bu yılki anma töreninde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Bakanlar, milletvekilleri ve diğer yüksek makam temsilcileri, saygı duruşunda bulunmak üzere Anıtkabir'de bir araya geldi. Törende, Anıtkabir'in manevi atmosferi, katılımcıları derinden etkiledi. Çiçekler bırakıldı, İstiklal Marşı okundu ve dualar edildi.
Atatürk, millî egemenlik, bağımsızlık ve çağdaşlık gibi değerleri Türkiye Cumhuriyeti'nin temel taşları olarak belirlemiştir. Anma töreni, bu değerlerin bir kez daha hatırlanması ve genç nesillere aktarılması açısından büyük bir fırsat sunmaktadır. Katılımcılar, Atatürk’ün "En büyük eserim" dediği Türkiye Cumhuriyeti’ni güçlendirmek ve geliştirmek için üzerlerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye kararlı olduklarını vurguladılar. Sosyal medyada yapılan paylaşımlar ve katılımcıların duygu dolu anlatımları, Atatürk'e duyulan saygının ve sevginin çağlar boyunca devam edeceğinin bir göstergesi oldu.
Son olarak, Anıtkabir'deki anma töreni, sadece bir saygı duruşu olarak değil, aynı zamanda milli birliğin ve beraberliğin de sembolü olmuştur. Türkiye'nin dört bir yanından gelen vatandaşlar, duygusal anlar yaşarken “Atatürk, hep bizimle" mesajını vermiştir. Bu anlam dolu gün, Atatürk'ün düşüncelerinin ne denli yaşatıldığını ve gelecekteki nesillere nasıl taşınacağını gözler önüne serdi. Her bir katılımcı, Türkiye Cumhuriyeti’nin aydınlık geleceği için birer nefer olduğunu hissetti.
Anıtkabir'deki bu yılki anma etkinliği, halkın ve devlet yetkililerinin Atatürk'e olan sevgisini bir kez daha tazelemiş, her yaştan insanın bir araya gelerek ülke için önemli düşünceleri paylaşmasına olanak sağlamıştır. Tüm bu özellikleriyle bu törende, ulusal birlik ve beraberliğin tesisi adına ciddi bir platform oluşturulmuş oldu. Anıtkabir, sadece bir anma yeri değil, Türkiye'nin kaderinin şekillendiği yer olarak da önemi korumaktadır.